Hesperian Health Guides
Petrol ve toplum sağlığı
HealthWiki > Topluluk için Çevre Sağlığı Rehberi > Bölüm 22: Petrol, hastalık ve İnsan hakları > Petrol ve toplum sağlığı
Petrol bulunan yerlerde, ekonomi hızla gelişir, ancak bu bir yoksulluk ekonomisidir. Kötü inşa edilmiş petrol kampları, zorla yer değiştirtme, alkolizm, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve HİV/AİDS gibi bir çok sosyal sorunu da birlikte getirir (ayrıca bkz Sosyal sorunlar). Petrol şirketleri ve hükümetler petrol işlerinden zarar gören toplulukları başlarından atmak isterler. Kaderleriyle başbaşa bırakılan bu topluluklar petrolün ne kadar ve ne türden hasarlara yol açtığını belirlemeye, bunların toplumun sağlığına verdiği zararı onarmanın yollarını bulmaya çalışırlar.
İçindekiler
Doğal gaz da sağlık sorunlarına yol açar
Doğal gaz yakmak petrol yakmaya oranla daha az karbon dioksitin ve diğer kirleticilerin oluşmasına neden olur. Ancak doğal gaz çıkartılması petrol çıkartılması için yapılanlardan farklı değildir ve aynı sosyal sorunları birlikte getirir. Bu Bölüm’de petrol için anlatılan gerçeklerin aşağı yukarı hepsi doğal gaz için de geçerlidir.
Petrolden etkilenen topluluk sağlık araştırması organize etti
Bir grup sağlık çalışanı 1992’de, Ekvador’daki Amazon ormanında petrol çıkarılmasının yerel topluluklara etkilere konusunda bir çalışma yaptı. Onlar petrol şirketlerinin topraklarını tahrip ettiklerini biliyorlardı, ancak petrolün insan sağlığını nasıl etkilediği konusunda pek fikirleri yoktu. Sağlıkçılar kasabalarında ve köylerinde bilgi toplamaya başladılar.
Sağlık araştırması çok emek ve uzun bir zaman aldı. İşe başladıklarında, sağlıkçılar ne öğrenmeleri gerektiğini / öğreneceklerini bilmiyorlardı. Bu Bölüm’de onların hikayelerini kendi ağızlarından dinleyeceksiniz.
Bu bölge binlerce yıldır yöresel halklara ev sahipliği yapmıştır. Amazon ormanlarının bizim tarafımızdaki kısmında Shuar-Achuar, Runa, Quichua, Huaorani, Siona-Secoya, ve Cofan adlarıyla bilinen çok değişik halklar yaşar. Bu kültürlerin her birinin kendi dili, sanatı ve gerçeklik vizyonu vardır. Modern zamanlardan önce, tüm bu kabileler doğa ile uyum içinde yaşıyorlardı. Sonra bu uyum bozuldu. Bize ne olduğunu anlamamız için, geçmişimize bakmamız gerekiyor.
Bu atalarımızla doğa arasındaki dengenin kırılma noktasıydı. Önce, İspanyollar topraklarımızda altın ve gümüş aradılar. Atalarımızı altın ve gümüş çıkarmak için köle olarak çalışmaya zorladılar. Sonra İngilizler geldi. Onlar altın yerine kauçuk istediler. Topraklarımızdan kauçuk elde etmek için bizi köleleştirdiler. Daha sonra, petrol şirketleri geldi. Onlar da aynı şeyi yaptı.
Petrol şirketlerinin sağlığımızı bozduğunu biliyorduk. Sağlıkçılarımızın kirlilik ve bizi nasıl etkilediği konusunda çalışmaya karar vermelerinin nedeni buydu. Ekonomik, politik ve kültürel açıdan daha iyi duruma gelebilmek için hep birlikte çalışmak istiyorduk.
Sağlıkçılar petrolle kirlenen yerlerde yaşayanların kirlenmemiş yerlerde yaşayanlara göre daha fazla hastalandıklarını öğrendiler. Buralardaki kadınlar sık sık düşük yapıyorlardı. Çocuklarda beslenme bozukluğu ortaya çıkıyordu ve sıklıkla erken yaşta ölüyorlardı. Çok sayıda insanda bir türlü iyileşmeyen deri hastalıkları gelişiyordu. (Petrolün neden olduğu sağlık sorunları hakkında daha fazla bilgi için bkz.)
Bunlar onların öğrendiklerinin bir kısmı. Çalışmaları bitince, Petrolle Yıkanmış Kültürler adlı bir kitap yayınlayarak diğer insanların da yaptıkları çalışmadan yararlanmalarını sağladılar.
Ekibimiz 6 kişiden oluşuyordu: 3 sağlık gönüllü (2 tanesi sahada, birisi laboratuarda çalıştı) ve 3 tane de sağlık elemanı (bir doktor, bir biyokimyacı ve bir tıbbi teknisyen).
Yaptığımız sağlık çalışması toplumu harekete geçirdi
Sağlık örgütlerinin çalışmaları insanlara sağlık sorunlarının bir çoğunun petrole bağlı kirlilik olduğunu gösterdi. Petrol kaynaklı zehirli kimyasallar suda, toprakta, insanların kanında, idrarında ve dışkısında bulundu. Bunu bilmek onların çözüm için çalışmaya başlamaların yardımcı oldu. Onlar, bulaşma sürdükçe güvenli su, sağlıklı gıda ya da temiz havaya sahip olmanın imkansız olduğunu öğrendiler.
Kendilerine Etkilenmiş İnsanlar Komitesi adını veren bir grup hükümetten yardım talebi için kampanya başlattı. Sağlık örgütleri halka sağlık konusunda destek olmaya ve sağlık sorunlarının nedeninin petrol olduğunu göstermeye devam etti.
Bir başka örgüt, Amazonu Savunma Cephesi, yol açtığı hasarlardan dolayı petrol şirketini mahkemeye verdi. Geniş yağmur ormanı alanları tahrip oldu ve verilen hasarın onarılmasını öngören çevre kanunları göz ardı edildi. Yabancıların sahip olduğu petrol şirketi sadece karını aldı ve çekip gitti.
Toplum çalışması ve dava açılması diğer örgütlere de yağmur ormanlarını, orada yaşayanları koruma mücadelesine katılmak için ilham verdi. Ekvador, İngiltere ve ABD’deki üniversiteler ve tıp fakülteleri petrol şirketine karşı açılan davayı desteklemek, petrolün korkunç sağlık sorunlarına yol açtığını göstermek için çalışmalar yaptılar. Bu çalışmalar, ayrıca, bu kitabın yazarlarına da petrolün sağlığa etkilerini öğrenmek açısından yardımcı oldu.
Ancak anahtar çalışma sağlıkçılar tarafından yapıldı. Petrolün sağlık üzerine etkilerini nasıl araştıracaklarını kendi kendilerine öğrenerek, küresel önemi olan bir konuda yerel ölçekte çalışma gerçekleştirdiler. Çokuluslu petrol şirketlerince yağmur ormanlarının tahrip edilmesinin çevrede yaşayanların sağlığını nasıl etkilediğini göstererek, yerel konuları uluslararası gündeme taşıdılar. Bu kitabı yazarken onlar bize esin kaynağı oldular.