Hesperian Health Guides

Su ve toplum sağlığı

Bu bölümde:

Su doğanın bir armağanıdır. Ve su güvenliği (yeterli ve güvenli suya düzenli erişim) toplum sağlığının bir parçasıdır. İnsanlar ortak sularını nasıl getirecekleri, saklayacakları ve kullanacakları hakkında birlikte karar verirseler toplum su güvenliğinden o kadar emin olabilirler.

İnsanların çoğu yeterince güvenli suya sahip olabilmek için gereken işleri yapmaya ya da bunun karşılığında para ödemeye razıdır. Ancak birçok yerde, insanların içmek için ihtiyacı olan su mikroplar, parazitler ya da zehirli kimyasallarla kirletilmekte, sanayi ya da endüstriyel tarım kuruluşlarınca alınmakta veya insanların ödeyemeyecekleri fiyatlarla satılmaktadır. Suyun fiyatı, korunması, saklanması, dağıtılması ve kullanılması hakkında kararlar verilirken her şeyden önce insanların hayatta kalma ve sağlıklı olma ihtiyacına önem verilmelidir.

A man kneels to wash a shirt in a bucket.
A woman wearing an apron drinks from a cup.
A woman squats to wash a baby in a large bowl.
Herkesin suya ihtiyacı vardır


A woman farms in a marshy rice field.
A woman squats to stir a pot over a small fire.
Sanayi toplumun suyunu alıyor
Coca-Cola bottle

Plaçimada Hindistan’ın güneyinde halkı pirinç ve Hindistan cevizi yetiştirerek geçinen küçük bir köydür. Bol yağmuru ve iyi toprağı olan bir yer olduğu için köydeki çiftçilerin geçim sıkıntısı yoktu. Ancak birkaç yıl önce Coca-Cola şirketi köye çok yakın bir yerde şişeleme tesisi kurunca her şey değişmeye başladı.


Şirket şekerli içeceği şişelemek için gerekli suyu sağlamak amacıyla derin kuyular açtı. Tesiste her gün 1.5 milyon litre su kullanılıyordu. Tesis açıldıktan 2 yıl sonra, köylülerin ürünleri ve bahçelerindeki kuyular kurumaya başladı. Pirinci pişirdikleri zaman rengi kahverengiye dönüşüyordu, tadı da berbattı. Su içtikten ya da yıkandıktan sonra deri döküntüleri, saç dökülmesi, eklem ağrısı, kemiklerde zayıflama ve sinirleriyle ilgili sorunlar yaşamaya başladılar. Şirketin sularını zehirli kimyasallarla kirlettiğini öğrendiler. Sağlıklarını korumak için, evlerinden çok uzak yerlerden su getirmeye başladılar.


Bir yıl, doğru dürüst yağmur da yağmadı. Ama Coca-Cola şirketi bu kuraklıkta bile su çıkarmayı sürdürdü. Köylüler her gün bir zamanlar kendilerine ve ürünlerine hayat veren o güzelim suyu taşıyan kamyonların gidişini seyrediyorlardı. Köylerinden uzaktaki su kaynakları bile kurumaya yüz tutmuştu. Giderek daha fazla insanın hastalanmaya başlaması üzerine, CocaCola şirketinin sularını alıp götürmesini önlemek için neler yapılabileceğini konuşmak üzere toplandılar.


Toplantıdan sonra, 2 binden fazla protestocu Coca-Cola tesisi önünde yürüyüş yaparak şirketin köylerini terk etmesini ve su kayıplarını tazmin etmesini istediler. Şirket buna cevap olarak köye her gün bir kamyon su göndermeye başladı, ancak bu köylülerin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktı. Protestolar 50. gününü doldurduğunda polis kadınlı erkekli 130 kişiyi tutukladı. Aylar sonra, 1000 kişilik bir yürüyüş daha düzenledi, polis yine çok sayıda insanı tutukladı.


Toplantıdan sonra, 2 binden fazla protestocu Coca-Cola tesisi önünde yürüyüş yaparak şirketin köylerini terk etmesini ve su kayıplarını tazmin etmesini istediler. Şirket buna cevap olarak köye her gün bir kamyon su göndermeye başladı, ancak bu köylülerin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktı. Protestolar 50. gününü doldurduğunda polis kadınlı erkekli 130 kişiyi tutukladı. Aylar sonra, 1000 kişilik bir yürüyüş daha düzenledi, polis yine çok sayıda insanı tutukladı.


Plaçimada halkı su hakları için savaşırken, kampanyaları hem Hindistan’da hem de tüm dünyada duyuldu. Mücadeleleri benzer durumda olan toplumlara ilham kaynağı oldu. İnsanların yeterli ve güvenli içme suyu olmayan bir dünyada kıt olan su kaynaklarının tatlı içecekler yapmak için kullanılmasının hiçbir anlamı yoktu, hele de suyun tesiste kullanılması insanların hastalanmasına neden oluyorsa.


This page was updated:03 Ara 2021